Boğaziçi Manzarası

Diyarbakırlı Tahsin, 19. yüzyılda Türk resim sanatında özellikle Askeri Ressamlar arasında özel bir ilgi alanı oluşturan “Deniz Manzaraları” konusunda eser veren önemli bir ressam olarak tanınır. Kuleli Askerî Lisesi’nde öğrenci iken Boğaziçi’nin güzelliklerini özümser. Harbiye’de Hoca Ali Rıza’nın öğrencisidir ve ressam Tahsin olarak tanınmaktadır. Haliç’in durgun suları üzerinde demirleyen donanmaların resimlerini yapmaya bu yıllarda başlar. Doğaya, özellikle deniz kıyılarına, gemilere ve engin denizlere olan derin tutkusu, Tahsin’in bu konulara yönelmesine neden olur. Diyarbakırlı Tahsin, konu seçiminden biçem arayışlarına kadar deniz ressamlarının geçirdiği gelişme çizgisinin önemli sanatçısı olarak yapıtlar üretir. 

İstanbul görünümleri konusunda Diyarbakırlı Tahsin’in yapıtları döneminin estetik yorumunu taşır. İlk resimlerinin özelliklerini taşıyan Büyükada İskelesi, daha sonra ürettiği Boğaziçi Manzarası, İstanbul Limanı Manzarası, Tahsin’in gelişen teknik ve estetik çözümlemelerini yansıtır. Çeşmeler kenti İstanbul’un çeşmelerini resimleyen sanatçılar arasına da katılır ve Sultanahmet II. Ahmet Çeşmesi, Küçüksu Çeşmesi onun resimlerinde de ölümsüzlük kazanır. 

Çerçeve Tanımı: Sarı yaldız boyalı, kabartma bitkisel süslemeli, ahşap çerçevelidir. 

 

Eser Özellikleri

Resim
Diyarbakırlı Tahsin (1874 - 1937)
Yağlı Boya
Tuval Üzerine Yağlı Boya
Çerçeveli: 136,5 X 76,5 cm - Çerçevesiz: 120 X 60 cm
R-1918
Denizcilik İşletmeleri'nden Devir alınmıştır.
Ankara RHM - Şeker Ahmet Paşa Salonu