Osmanlı Devleti’nin son ve Türkiye Cumhuriyeti’nin erken evrelerinde yaşamış, resim sanatı tarihimizin en önemli sanatçılarından biri olan Halil Paşa (hayatına dair detaylı bilgi ve diğer eserleri için: https://arhm.ktb.gov.tr/artists/detail/2015/halil-pasa-1857-1939), Avrupa’da eğitim aldıktan sonra belirginleşen izlenimci üsluptaki eserleriyle ön plana çıkar. Çalışmalarında ışık sorunu üzerinde duran sanatçının ölü doğa ve portrelerin yanı sıra, daha çok manzaralara yöneldiği gözlemlenir. Boğaz, yalılar, deniz ve kayıkları resmettiği peyzajları; ışık, aks ve devinim etkilerini yansıttığı izlenimci eserler vermesini sağlamıştır.
Genç Cumhuriyet’in yeni başkentini konu alan resimde, antik Ankara Kalesi ve kalenin bulunduğu tepenin siluetinin eteklerinde yer alan bir yerleşim betimlenmiştir. Ön plandan geriye doğru uzayan patika yol üzerinde yer alan yetişkinler ile erkek ve kız çocuğu figürleri kadim geçmişle umut vadeden geleceği hatırlatmaktadır. Yumuşak ve hızlı fırça kullanımı, serbest lekelerle şekillendirilen ve hareketlendirilen kütleler ile oluşturulan peyzaj, izlenimci akımın; ışık uygulamaları ise ressamın tipik tarzını yansıtır. Eserde; geri planda büyük kayalık bir tepe üzerinde yükselen kale yapısı ve tepe eteklerinde yer alan bir yerleşim yeri ile ön plana doğru uzanan patika yol ve üzerinde yanındaki çocuğun elini tutarak bekleyen bir erkek figürü betimlenmiştir. Gökyüzünde mavi, beyaz; karada ise kahverengi, sarı tonlar hâkimdir.