71. Devlet Resim ve Heykel Yarışması Sergisi Kataloğu

Katalog'dan;

"71.Devlet Sergisi açılıyor; 89 yıllık Türkiye Cumhuriyeti'nin önemli bir sanat olayı.

1930'larda hükümet bir karar alır; resim ve heykel sanatçıları Ankara'da sergi açsın diye. Başkent'te gerçekleşen kültür ve sanat etkinlikleri Türkiye Cumhuriyeti'nin çağdaşlaşma yolundaki göstergeleriydi. Çağdaş uygarlığı yakalama çabalarıydı. O günlerin devlet politikası, devlet desteğiyle çağdaşlaşma düşüncesiydi. Devlet Resim-Heykel sergileri, Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi, Devlet Senfoni Orkestraları, Devlet Resim-Heykel Müzesi v.b. gibi. Hatta sanat eğitimi veren kurumların adının başında devlet sözcüğü vardı; Devlet Güzel Sanatlar Akademisi, Devlet Konservatuarı gibi.

Devlet çağdaşlaşmaya öncülük ediyordu. Devlet Resim-Heykel sergilerinin birincisi 29 Ekim 1939'da açıldı; Cumhuriyetin ilan edildiği gün. İşte bu sergi, bu sergilerin 71'incisi bugün açılıyor. İlk açıldığı günlerde ülkenin en büyük ve en önemli resim-heykel alanındaki sanat olayı olan bu sergi 1970'li yıllara kadar canlılığını ve etkinliğini sürdürdü. Doğal olarak büyük tartışmaları da beraberinde getirdi. Jüri, devlet tarafından satın alınmasını uygun gördüğü eserleri belirliyor ve resim-heykel birinci, ikinci ödülleri saptıyordu. Jürinin çoğunlukla akademi öğretim üyelerinden oluşması hem ödül alan sanatçılar hem de satın alınacak eserler açısından uzun süre sanat ortamının güncel tartışması oluyordu. Çünkü o günlerde galeriler birkaç taneydi, koleksiyoncular yoktu, sanat piyasası oluşmamıştı. Sanat fuarlarının, özel müzelerin, bienaller ve benzeri sanat etkinliklerinin adı bile bilinmiyordu. Devlet Resim-Heykel sergileri o günlerin sanat eğilimlerini yansıtması ve yol açtığı tartışmalar yönünden sanat ortamına canlılık getiren ve ilgi çeken bir olay niteliğindeydi. Önceleri Ankara'da açılan bu sergi daha sonra İstanbul ve İzmir'de açıldı. Önceleri sanat ortamına getirdiği canlılık açısından önemli bir işlevi olan devlet sergileri ödül dağıtımında sanatçıların özellikle Akademi öğretim üyelerinin birbirlerini kollamaları iddiasıyla saygınlığını yitirmeye başladı. Giderek akademi (DGSA) içi ve dışı sanatçı ayrımına yol açtı. Yoğun eleştirilere uğradı. Oysa bu Devlet Resim-Heykel sergilerinin temel amacı devletin koruyucu ve geliştirici işlevini görsel sanatlar alanında da ortaya koymak, yaratıcı ve özgün düşünceyi desteklemek, sanatın ve sanatçının toplum içinde saygınlık kazanmasını sağlamaktı.

Bugün koşullar değişti. Özel girişim öne çıktı. Devlet Resim-Heykel Sergileri de kendini yenileme gereği duydu. Resim ve heykelin dışında seramik ve özgünbaskı resim de bu serginin içinde yer aldı. Ama bu yeterli miydi?

Bu yılki jürinin çalışması sırasında bu soru bir hayli gündeme geldi. Çünkü günümüz sanatı kurallara ve kategorilere sığamayacak bir çeşitlilik, zenginlik ve farklılık göstermektedir. Günümüz sanatçısı yenilik, yaratıcılık ve özgürlük boyutlarını adamakıllı zorlamaktadır. Eskinin aşılmaya çalışıldığı yeni eğilimler çağdaşlık bilincini yepyeni kavramlara sürüklemiştir. Çağdaş teknoloji yaşama girdiği süre sanatçının yeni tekniklere duyarsız kalacağı düşünülemez. Üstelik günümüz sanatı müze ve benzeri kapalı alanları aşarak kentsel açılma özellikleri de taşımaktadır.

İnsan sanatın temel odağıdır. İnsan-sanat-çevre ilişkileri, sanat teknoloji beraberliği ve karşıtlığı sanatın çağcıl boyutlarını oluşturmakta ve sürekli bir değişimi de beraberinde getirmektedir.

Ülkemizin genç ve yaratıcı sanat yetenekleri çağın getirdiği kavramları deneyleriyle bütünleştirmekte ve özgün yapıtlar üretmektedirler. Oysa eski bir sınıflandırma mantığı içinde onların eserleri yer alamıyor devlet sergilerinde.

Devlet resim-heykel sergilerinin süreklilik kazanmasını gönülden diliyorum; ama daha genç ve güncel görünümlü olmasını da istiyorum.

Bir de bu serginin 29 Ekimlerde açılmasını…" / Prof. Devrim ERBİL, Seçici Kurul Başkanı 

71. Devlet Resim ve Heykel Yarışması Sonuçları: