Nazmi Ziya’nın İstanbul’un, Boğaziçi’nin tepelerinden bakarak yapmış olduğu bu peyzaj, doğa yorumu ve kompozisyon düzeniyle tamamen bir atmosfer resmidir. Bir coğrafi bölgeyi, bir semti belirlemenin, tanıtmanın, o semti anımsatan mimari ve doğal özellikleri tanımlamanın çok ötesinde, değişken atmosferik değerleri saptayan, doğanın ve semtin bu değişim içinde görsel olarak nasıl algılandığını betimleyen bir manzara resmidir. 1914 Kuşağı’nın bir temsilcisi olarak da tanınan Nazmi Ziya Güran, sanatsal donanımlarının dönemine uyarlı olmakla birlikte atılımcı olan sanat anlayışıyla ün kazanmıştır. Resim sanatını ve sanatçı kavramının tanımını bu yıllarda belleklere yerleştirecek olan etkinliklere imza atarlar.
Bireysel olarak yalnızca, yaptıkları resimlerle kazandıkları sanatçı kimlikleriyle yetinmek yerine, dönemin sanat ortamını yaratacak etkinliklerin planlanması, uygulanması ve topluma tanıtılması görevlerini de özenli bir başarıyla gerçekleştirirler. Nazmi Ziya’nın İstanbul Boğaziçi resimleri onun döneminin sanatçıları arasında seçtiği öznel resim karelerinin farkını ortaya koyar.
Ankara Resim ve Heykel Müzesi Koleksiyonu’nda bulunan bu küçük resim, büyük bir manzara algısının sınırsız görünümünü sunmaktadır. Toprak dokusuyla başlayan; ağaçlar, tepeler, yemyeşil ışıklı ovalar, sahiller ve iki sahilin arasında yelkenlilerin süzüldüğü Boğaz, İstanbul’un henüz el değmemiş olan görünümlerini belgeleyen Nazmi Ziya’nın empresyonist paletinde yaşam bulan atmosfer resimleridir. Nazmi Ziya Güran, empresyonist duyarlığı Türk resmine katan özgün yorumlarıyla Istanbul manzaraları ve kent yaşamının görünümlerini resimler.
Çerçeve Tanımı: Sarı yaldız boyalı, koyu renk patineli, iç içe geçmiş şeritler halinde bitki motifi kabartmalı ahşap çerçevelidir. İç çerçeve düz yüzeylidir.
