Mustafa İzzet Efendi reisülulemalık, kadıaskerlik pâyelerine kadar yükselmiş olmasına rağmen, bu taassup havasının dışında kalarak bu güzel sanatın belli başlı şöhretlerinden biri olmuştur..” “Seyyid Mustafa İzzet Efendi 1801’de Tosya’da doğmuştur. Destbanağa-zâde Mustafa Ağa’nın oğludur. Annesi Şeyh İsmail Rûmi soyundandır. Küçük yaşında öksüz kalan Mustafa İzzet’i annesi tahsil için İstanbul’a gönderdi. Akrabalarının birinin yardımı ile, Fatih’te Kurşunlu Medresesi’ne girdi. Bir taraftan medrese derslerine devam ederken, diğer taraftan da zamanın meşhur bestekârlarından Musahib Kömürcü-zâde Hâfız Efendi’den ilâhiler, na’tlar meşk ediyordu. Fakat bir gün tesadüf İzzet’i bu sade ve mütevazi medrese hayatından ayırdı. İkinci Mahmud bir selâmlık günü Bahçekapısı’ nda Hidayet Camii’ne gelmiş ve Mustafa İzzet’in başarı ile okuduğu bir na’t i dinledikten sonra, bu küçük softanın sesini ve mûsikiye olan istidadını çok beğenmiş, takdir etmişti. İyi bir mûsikişinas olan padişah yanındakilere onun tahsil ve terbiyesine itina ve ihtimam olunmasını emretti. Henüz on dört on beş yaşlarında olan Mustafa İzzet Efendi, o zamanın adeti gereğince, önce Silahdar Ahmed Paşa’nın oğlu Ali Beğ’ in dairesine alındı. Burada kaldığı üç sene içinde güzel yazıya, mûsikiye, başka bilgilere çalıştı. Sonra asıl Enderûn’a geçmek üzere Galata Sarayı’na verildi.
Ankara Resim ve Heykel Müzesi'ndeki Eserleri
TS-0029-Necmettin Okyay'ın Çiçekli Ebrusu, (Necmettin Okyay ile)
http://www.eksd.org.tr/kadiasker-mustafa-izzet-efendi/ (Erişim tarihi: 17.02.2021)