1923’de edebiyatçı İzzet Melih ve Şakir Paşa’nın kızı ressam Fahr-el-Nissa Zeid’in oğlu olarak dünyaya gelen Nejad Melih Devrim, sanatçı bir ailenin çocuğudur. Teyzesi gravür sanatçısı Aliye Berger, dayısı yazar Cevat Şakir, kuzeni ise Füreya Koral’dır. Büyükadada’daki yazlık evde düzenlenen toplantılar sanatçıyı çok etkiler. Sanat ve edebiyat dünyasının birçok önemli ismiyle iç içe büyür. 1926-1936 yıllarında Galatasaray Lisesi’ne gider ve annesinin desteğiyle çok erken yaşlarda resim yapmaya başlar. 1936 yılında annesi ile birlikte Batı resmini ilk kez keşfedeceği Münih, Dresden, Köln ve Nürenberg’deki müzeleri gezer. Devrim lise yıllarındaki ilk çalışmalarında Şakir Paşa evini ve Büyükada peyzajlarını resmeder.¹
1936 - 1938 yılları arasında annesi ve kardeşi Şirin ile Berlin’de yaşar; Batı resmini Almanya’nın müzelerinde keşfeder. 1939’da henüz Galatasaray Lisesi’nde öğrenci iken, Matisse ve Bonnard etkisinde resimler yapar.²
1941’de İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’ne girer. Bedri Rahmi’den desen dersleri alır. Daha sonra Zeki Kocamemi’nin atölyesine geçer. Nurullah Berk ve Levi atölyelerinde de çalışır ve Levy’nin asistanlığını yapar.³
Yakın akrabası olan Fikret Adil’in evinde yapılan, d Grubu toplantılarına katılmakta, sanat ve yaratıcılık üzerine yapılan konuşmalara tanık olmaktadır. 1942 yılında genç sanatçı olarak Nuri İyem, Selim Turan, Avni Arbaş, Fethi Karakaş ve Haşmet Akal’ın kurduğu Yeniler Grubu’na girer. Nejad Devrim, Abidin Dino’nun önerisi ve Fikret Adil’in isteği ile Liman Grubu’nun en genç üyesi olur. 1946 yılında da Ankara’da UNESCO’nun düzenlediği Uluslararası Modern Sanat Sergisi’ne kabul edilir.⁴
1943-44 yılları arasında Bodrum’da dayısı Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir’in yanında geçirdiği tatilleri sırasında yaptığı resimleri 1944 yılında İstanbul Taksim Bahçesi’nde Halikarnas adıyla sergiler. Bu ilk kişisel sergisidir. Akademide öğrenci olduğu yıllarda sanatın geleneksel ve akademik kurallarına saygılıdır ancak, kendi tarzını yaratmak üzere sürekli bir araştırma içerisindedir. Bizans sanatını incelemeye yönelir. Kariye Cami’nin mozaikleri açıldığında mozaikleri inceler ve kopyalar yapar.⁵
Topkapı Sarayı’ndaki İslam hat sanatı eserlerini, minyatürleri inceler. Kendi ifadesine göre, onlardan ‘bir nevi soyut tat’ alır.⁶ Bazen grinin hâkim olduğu koyu, bazen de canlı renklerle donatılmış bir palet kullanarak, figürasyondan uzaklaştığı çok sayıda resim yapar. Bu dönemde çok sık kopya ettiği Kariye ve Ayasofya’daki mozaiklerle, Bizans sanatının ve İslam hat sanatının etkisi altında kalan Nejad, çalışmalarına İstanbul’un mimari karakteristiklerini de katarak yeni bir sentez oluşturmayı dener. Türkiye’de bulunduğu son yıllarda yaptığı bu resimler, gelecekteki çalışmalarında derin izler bırakacaktır.⁷
1960’lara kadarki resim serüvenini ‘Bizans ve Kaligrafi’, ‘Paris Ekolü Renkçiliği’ ve ‘Siyah-Beyaz’ olmak üzere üç döneme ayırır. İlk dönemde kullandığı kaligrafilerin kaynağı eski Türkçe ve Arapça yazılardır. Sanatçı, kendisine soyutlamaya giden yolu açtığını söylediği bu dönemi için ‘Oryantal Kaligrafi’ terimini kullanır.⁸
1946 yılının Eylül ayında, okuduğu okulu ve İstanbul’da yaşadığı hayatı geride bırakarak Paris’e gider. Paris sanat ortamının yeniden canlandırılmasını hedefleyerek projelendirilen ve sanatçıları çevresinde toplayan Paris Ekolü’nün avangart sanatçıları arasında yer almak için, soyut sanat hareketleri estetiğinin tanımı olan soyut kompozisyonlar yapmaya yönelir.⁹
Nejad Devrim’in soyutlamaya dayalı bir figür-mekân anlayışı geliştirmesinde Bizans sanatına duyduğu ilgi ve bu gelenekten yararlanması belirleyicidir. Figüratif ve soyutlamaya dayalı eğilimleri çok iyi özümsediği için 1947’den itibaren hızlı bir şekilde (özellikle Chartes dizisi resimlerinde) “saf soyut” çalışmaya başlar. Kaligrafi ve İznik çinilerindeki renk olgusunu da kompozisyonlarında yorumlar.¹⁰
1947’de Galerie Allard’da Paris’teki ilk kişisel sergisini açar. Sergide elliye yakın figüratif ve soyut tual ve Kariye Camii’nin mozaiklerinden esinlenerek yapılmış desenler sergilenir. Bunların yanı sıra, Doğu’nun sıcak ve canlı renkleriyle, yeni lirik Fransız resminin karışımından oluşan portreler, natürmortlar, manzaralar da yer alır. Bu ilk sergi birçok sanat eleştirmeninin ilgisini çeker.¹¹
Çok yakından incelediği mozaiklerin etkileri Devrim’in Paris döneminin en önemli serileri olan Bitki Bahçeleri resimlerinde özgün yorumlara dönüşür. Bölünmüş, parçalanmış alanlar içinde, sert konturların dalgalanan formlarıyla sarılan bölümlere ayrılmış alanlarda tekrarlanan bitkisel motiflerle, laytmotif olarak tanımlanan kompozisyonlarını yapar. Nejad Devrim’in Bitki Bahçeleri resimlerinin Paris’te ilk sergilenişi, Musée Cernuschi – Museum of Asian Art of the City of Paris, France / Cernuschi – Paris Asya Sanatları Müzesi’nde açılan Türk Sanatçılar Sergisi’nde gerçekleşir. Paris’teki ilk kişisel sergisi de yine aynı yıl, Paris Galerie Fred Allard’da düzenlenir.¹²
Paris’teki ikinci kişisel sergisini, 1950’de Galerie Lydia Conti’de açan Nejad, burada hem Paris resimlerini, hem de İtalya’da ürettiği son dönem çalışmalarını sergiler. Şiirsel soyut olarak yorumlanabilecek bu tuvaller, dönemin sanat camiasında son derece olumlu karşılanır.¹³
Yine 1950’de, New York’taki Sidney Janis Gallery’de U.S. and France (Birleşik Devletler ve Fransa) sergisi için Fransa’dan seçilmiş on beş ressamdan biri olur. İspanya’ya, Madrid, Toledo, Sevilla, Cadix, Cordoba ve Barselona’yı kapsayan bir yolculuk gerçekleştirir.¹⁴
Kendine özgü resim anlayışında bir tür senteze yöneldiği bu süreçte; doğa, figür, soyut gibi üç önemli anahtar kavram çerçevesinde şekillenir. Genç sanatçı, doğada gözlemlediği figürleri çalışmalarına taşırken soyutlamakta, böylece 1945 öncesinde Avrupa resminde gündeme gelen akımların bırakmış olduğu izleri takip ederek, doğayı belli kütlelere ayırıp bunu da resim yüzeyine geometrik planlarla yerleştirmektedir. Bunu gerçekleştirirken, Bizans ve Osmanlı sanatındaki değerlerden (renk bütünlüğü, perspektifsizlik vb.) yola çıkarak Avrupa sanatının vâkıf olmadığı Doğu kültürüne özgü görsel tatları gündeme getirir.¹⁵
1951’de Galerie de Beaune’deki üçüncü kişisel sergisinin ardından, 1952’de British Council tarafından düzenlenen Young Painters of the Ecole de Paris sergisine davet edilir (Sönmez, 2014). Salon d’Octobre’un kurucu üyeliğini ve başkanlığını yapar; bildirilerini kaleme alır.¹⁶
1954’ten itibaren Nejad, Galerie Charpentier’de R. Nacenta tarafından düzenlenen yıllık Paris Ekolü sergilerine katılır.¹⁷
1954’te Londra’da (Parsons Aspects of Contemporary French Painting, Parsons Gallery), 1955’de Paris’te (École de Paris, Galerie Charpantier), 1956’da Odense’de (Kongensgade), Stockholm’de (Sturegalleriets) grup sergilerine katılarak çalışmalarını uluslararası ölçekte sergiler. 1956’da o dönemin en önemli Danimarka galerisi olan Galerie Birch’te (Kopenhag), 1957’de New York’taki Zodiac Gallery’de kişisel sergiler açmayı başaran sanatçı için 1958’de Brüksel’deki Palais de Beuax Arts’ta bir retrospektif sergi organize edilir. Bu retrospektifte, sanatçının 1944’le 1958 tarihleri arasında imza attığı çalışmalar bir araya getirilir.¹⁸
1950‘li yılların başlarında, Osmanlı sanatının vitraylarına göndermeler yapan kurşun çubuklar gibi sert ve köşeli görünümleri artık çok geride bırakır ve yerlerine kırılgan dokuların hareketlerini kazandırır. Motifle lekenin, renkle çizginin egemen olduğu tuvallerde kimi zaman figürleri, bazen natürmortları çoğu kez de kent görünümlerini çağrıştıran simgeler yer almaya başlar 1956 yılından sonra başlayan seyahatler, sanat anlayışının yeni dönemlerini yaratır. 1956 yılında çıktığı Amerika gezisi, 1963 yılında gerçekleştirdiği Çin seyahati, İspanya, Mısır ve İstanbul turları; Devrim’in soyut yorumuna katılan zengin renk anlayışının pekişmesine neden olacaktır. Semerkand, Buhara, Özbekistan, Japon Anısı gibi resimlerinde, bu bölgede yaptığı gezilerin izlenimlerini yansıtır. Nejad Melih Devrim’in atmosfer resimleri bu dönemde başlar ve onun sanatının en önemli evresini ortaya koyar. Lekelerle belirlenen atmosferiyle kentler, farklı coğrafyalardaki iklimlerin göstergeleridir. Kuzey kentlerinin yeşil doğası, Asya kentlerinin topraklarındaki kızıl ve sarı ışıklar, Nejad Devrim’in soyut kent peyzajlarının özgün atmosferleriyle tanımlanan kompozisyonlarıdır. Gezgin olarak dolaştığı dünya kentlerini özgün mimari dokuları ile yorumlayan Devrim, kentlerin ayrımlı renklerini, ışıklarını ve atmosferlerini resimler.¹⁹
1968 yılında Nejad Devrim artık Polonya’ya yerleşmiştir. Paris-Varşova-Moskova treninde on sekiz adet büyük boy tuvalini kaybeder. Bu tuvalleri uzun yıllar arar, onların izini sürer ve hiçbir zaman teselli bulamaz. Bunların birçoğu Salon de Mai’de ve Salon des Réalités Nouvelles’de sergilenmiş, eleştirmenlerin dikkatini çekmiş, soyut tuvallerdir. 1969 ve 1975’te Centre d’Esthétique Turin’de Michel Tapié tarafından organize edilen ve Soyut Lirizm’in sadece Avrupa ve Amerika’nın değil, Orta Doğu ve Asya’nın da büyük isimlerinin yer aldığı sergilere katılır. 1969 yılında Polonya’da Janina Paluch ile tanışır iki çocukları olur. 1975’de uzun süreli bir sessizlikten sonra yeniden Paris’te Galerie Lemaigre Dubreuil’de 1946-75 yıllarında gerçekleştirdiği otuz kadar resmini sergiler.²⁰
Yaşamının son çeyreğini ise ikinci evliliğiyle kurduğu ailesiyle birlikte küçük bir Polonya kenti olan Nowy Socz’da geçirdi. Burada vefat etti.²¹
Ankara Resim ve Heykel Müzesi'ndeki Eserleri
R-1629, 1950'ler
¹ Y. Baraz, Nejad Devrim’le Söyleşi, Türkiye’de Sanat, 11, 1993, s.24-27
² “Nejad Devrim”, Galeri Nev Resmi Web Sayfası, Erişim Tarihi: 15.03.2021, https://galerinev.art/tr/nejad-devrim
³ L. Kula Özerden, “1945-1960: Paris Ekolü ve Paris’te Yaşayan Soyut Türk Ressamları”, İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul, (Danışman: Prof. Dr. Filiz Özer), 2005, s.106
⁴ K. Giray, “Nejad Melih Devrim”, Antikalar Web Sayfası, Erişim Tarihi: 15.03.2021, http://www.antikalar.com/nejad-melih-devrim
⁵ L. Kula Özerden, “1945-1960: Paris Ekolü ve Paris’te Yaşayan Soyut Türk Ressamları”, İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul, (Danışman: Prof. Dr. Filiz Özer), 2005, s. 107
⁶ M. Ural, Nejad Devrim, Ruhunu Şeytanına Yani Resmine Satmıştı, Cumhuriyet Dergi, 473, 1995, s.18-21.
⁷ H. Dostoğlu, Nejad 1923-1995, Galeri Nev, İstanbul, Mas A.Ş 2001.
⁸ L. Kula Özerden, “1945-1960: Paris Ekolü ve Paris’te Yaşayan Soyut Türk Ressamları”, İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, (Danışman: Prof. Dr. Filiz Özer), İstanbul, 2005, s.107.
⁹ K. Giray, “Nejad Melih Devrim”, Antikalar Web Sayfası, Erişim Tarihi: 15.03.2021, http://www.antikalar.com/nejad-melih-devrim
¹⁰ N. Sönmez, “Nejad Devrim”, 2014, Erişim Tarihi: 15.03.2021, https://www.e-skop.com/skopbulten/turk-modernistler-nejad-devrim/1928.
¹¹ L. Kula Özerden, “1945-1960: Paris Ekolü ve Paris’te Yaşayan Soyut Türk Ressamları”, İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul, (Danışman: Prof. Dr. Filiz Özer), 2005, s.108.
¹² K. Giray, “Nejad Melih Devrim”, Antikalar Web Sayfası, Erişim Tarihi: 15.03.2021, http://www.antikalar.com/nejad-melih-devrim
¹³ N. Sönmez, 2014, “Nejad Devrim”, Erişim Tarihi: 15.03.2021, https://www.e-skop.com/skopbulten/turk-modernistler-nejad-devrim/1928
¹⁴ H. Dostoğlu, Nejad 1923-1995, Galeri Nev, İstanbul, Mas A.Ş 2001.
¹⁵ N. Sönmez, “Nejad Devrim”, 2014, Erişim Tarihi: 15.03.2021, https://www.e-skop.com/skopbulten/turk-modernistler-nejad-devrim/1928
¹⁶ “Nejad Devrim”, Galeri Nev Resmi Web Sayfası, Erişim Tarihi: 15.03.2021, https://galerinev.art/tr/nejad-devrim
¹⁷ L. Kula Özerden, “1945-1960: Paris Ekolü ve Paris’te Yaşayan Soyut Türk Ressamları”, İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul, (Danışman: Prof. Dr. Filiz Özer), 2005, s. 114
¹⁸ N. Sönmez, 2014, “Nejad Devrim”, Erişim Tarihi: 15.03.2021, https://www.e-skop.com/skopbulten/turk-modernistler-nejad-devrim/1928
¹⁹ K. Giray, “Nejad Melih Devrim”, Antikalar Web Sayfası, Erişim Tarihi: 15.03.2021, http://www.antikalar.com/nejad-melih-devrim
²⁰ L. Kula Özerden, “1945-1960: Paris Ekolü ve Paris’te Yaşayan Soyut Türk Ressamları”, İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul, (Danışman: Prof. Dr. Filiz Özer), 2005, s.117.
²¹ N. Sönmez, 2014, “Nejad Devrim”, Erişim Tarihi: 15.03.2021, https://www.e-skop.com/skopbulten/turk-modernistler-nejad-devrim/1928