Çocukluk yıllarını geçirdiği Gönen’de, çömlekçilik yapan annesinin kuzenleri sayesinde seramikle tanıştı. İlk resim eğitimini Fatih Halkevi’nde aldı. 1939’da İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'ne girerek Leopold Levy Atölyesi’nde çalıştı. Ressam Nuri İyem’le evlendikten sonra soyut resme yöneldi. 1955’de ilk kişisel sergisini açtı. 1958’de Eczacıbaşı Seramik Atölyesi’nde çalışmaya başladı. 1962’de Prag Uluslararası Seramik Sergisi’nde gümüş madalya kazandı. 1963’te kendi atölyesini kurdu. 1972’de İtalya’da Bassano del Grappa’daki Uluslararası Seramik Sempozyumu’nda Türkiye’yi temsil etti. Eserleri; Milano, Paris, Londra, Münih ve Viyana’da sergilendi, Nebraska Üniversitesi Sanat Koleksiyonu ve Bassano del Grappa Müzesi’ne kabul edildi.¹
Nasip İyem sanat eğitimini Levy Atölyesi’nde resim dalında yapmış olmakla birlikte, asıl sanatsal faaliyetlerini seramik alanında göstermiş ve bu yolda kendine özgü bir üslup ve anlatıma ulaşmıştır.
Ressam ve seramik sanatçısı Nasip İyem’in figüratif seramik heykellerinde doğurgan, üretken Anadolu kadınının çok çeşitli halleri gözler önüne serilmektedir. Yavrusuna sıkı sıkı sarılan anaç kadın, hamile ve doğurmak üzere gergin, sancılı kadın, saçı bağlı, başörtüsü ile kapalı yüzü hüzünlü kadın, ağıt yakan, feryat eden kadın, dua eden yakaran kadın gibi pek çok farklı hallerde Anadolu kırsalındaki kadını ve o kadının öz duygularını aksettirmektedir. Bunlar arasında kadının annelik duygusunun ağır bastığı ögeler ön plandadır.²
Belma Aksun, Nasip İyem’in Anadolu kadınını yansıttığı eserlerinden şu sözlerle bahseder; “Nasip İyem’in kadınlarında düşünceli, kaygılı yüzler görüyorsunuz. Analığı bir mutluluk değil de, bir yükmüş gibi taşıyorlar. Gepgenç, pürüzsüz yüzlerde yorgun ve uzak bakışlar... Kendinizden, bu topraklardan bir parça olduklarını hissediyorsunuz ve onların bir parçası olduğunuzu. Anadolu toprağının görmüş geçirmişliğini, o bizim insanlarımızın, analarımızın, bacılarımızın, eşlerimizin sıcacık yürek atışlarını duyuyorsunuz pişmiş toprak eserlerde”.³
‘Sanat her yerde’ anlayışı ile yola çıkan Füreya Koral, kurduğu atölyede yetiştirdiği öğrencilerle birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kullanılmak üzere yaklaşık iki yüz on adet sehpa yapmıştır. Söz konusu etkinlikte Nasip İyem’de yer almıştır.⁴
Ankara Resim ve Heykel Müzesi'ndeki Eserleri
R-1481, Yağlıboya Resim
¹ Nasip İyem, Büyük Efes Sanat Web Sitesi, Erişim Tarihi: 10.03.2021, http://www.buyukefessanat.com/tr/artist/nasip-iyem_28_267.html
² D. O. Erman, Antik Çağdan Günümüze Seramik Kültürü ve Sanatında Doğurganlık Kavramı, Sanat ve Tasarım Dergisi (STD), 2019 Aralık, (143-169), s.155.
³ N. İyem, Nasip İyem, İstanbul: Kilim Ofset, 1992, s. 21.
⁴ S. Sevim ve N. Yeşilmen, Füreya Koral: Meclis Seramikleri Fureya Koral: Ceramics In Turkish Grand National Assembly, SDÜ ART-E, Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Dergisi, Mayıs/ Haziran’17 Cilt:10 Sayı:19, s.13.