Onun hikayesi 1961 yılında Kastamonu’da başladı. 1972’de İstanbul’a geldiğinde henüz 11 yaşındayken hat sanatı ile tanıştı. Bu tanışıklık kısa sürede tutkuya dönüştü. 19 yaşına geldiğinde, o güne kadar ömrünün neredeyse yarısını bu sanatla geçirmişti bile. Ustası Hamid Aytaç’tan icazetini yani diplomasını aldı, genç bir hattat olarak kendi yolunu yürümeye başladı.1980 yılında ilk atölyesini açtı. O günden sonra geleneği sürdürüp öğrencilerle çalıştı. 10 binden fazla öğrencisi oldu ama onun elinden icazet alabilen hattat sayısı 52’yi ancak buldu. Yusuf Sezer, masa başında geçen uzun yılların ardından 2014 yılında Kur’an-ı Kerim yazmaya karar verdi. O günden bugüne de Fatih'teki atölyesinde her biri el emeği, göz nuru, 4 Kur’an yazdı. Son eserinde dört farklı mürekkep kullandı. Yusuf Sezer eserlerini geleneksel olarak kamış kalemi veis mürekkebi kullanarak yazıyor. “Ömrümün yettiğince Kur’an yazmaya devam edeceğim” diyor.
Ankara Resim ve Heykel Müzesi'ndeki Eserleri
TS-0053-Nur Ayeti-35