Ankara Resim ve Heykel Müzesi Koleksiyonu’nun önemli eserlerinden birisi de Namık İsmail’in Mehtapta Yalılar adlı eseridir. Boğaziçi’nde, Rumeli yakasında sahilde, kemerli girişi ve tonozlu örtü sistemiyle kayıkhaneleri de bulunan yan yana, bitişik olarak sıralanmış kazıklar üzerine oturan yalılar Namık İsmail’in izlenimci kuramları dışavurumcu yorumlarla resimlediğini vurgulamaktadır. Mehtapta Yalılar adlı eserinde, izlenimciliğin yansıtma ve kırılma kuramını, sahilden uzaklaştıkça suya yansıyan yalıların, denizin yüzeyinde dağılarak sulara karışmasıyla uygulayan Namık İsmail’in, yansıyan ve kırılan formları başlarıyla tuvaline aktardığını kanıtlamaktadır. Yalıların cephelerinde açık ve kapalı yüzeyler yaratan pencerelere yansıyan gecenin karanlığını aydınlatan mehtabın ışıkları, gümüş pırıltılar yaratarak camları, baktığı manzarayı içine alan ayna yüzeylerine dönüştürmektedir. Arka planı saran ağaçlar, dışavurumcu görünümlerle tuvali kaplarken, oluşturdukları koyu leke dağılımlarıyla bu etkiyi güçlendirmektedir.
Bu aşamada Namık İsmail’in resimlerinin özgün değerlerinin simgesi olan soğuk mavi ışığı kompozisyonun bütününe başat olarak dışavurumcu vurguyu artırmaktadır. Su yeşiliyle bileşen grinin vurucu tonlarıyla resimlenen Mehtapta Yalılar, mavi ışıklı armonilerle Namık İsmail'in, döneminin sanatçılarından ne denli farklı olduğunu kanıtlamaktadır. Bu nitelikler Namık İsmail’in resimlerinde izlenimci kuramlarla bir araya getirdiği dışavurumcu estetik duyarlıkların karakteristik olduğunu belirler.
Sanat anlayışına özgün yorumlar getiren bu özellik, Namık İsmail’in Berlin’de bulunduğu dönemde incelediği sanat tarihi programının iki ayrı merkezden, Almanya ve Fransa’da geçirdiği süreçlerden kaynaklandığı belirgindir.
Çerçeve Tanımı: Sarı yaldız renkli plastik çerçevelidir.